Radyospor’da Özgür Sancar’ın canlı yayın konuğu olan Recep Burak Yılmaz, ”Bizim oturduğumuz bina yıkılmadı. Sarsıntı geçince 04.15’te dışarı çıktık. Yiğenlerim bendeydi. Eşim kardeşim birlikte çıktık meskenden. Yiğenlerim sabah İstanbul’a dönecekti; ancak bu felaketi yaşadılar. Çocuk olmaları daha da makus. Bir travma yarattı hepimizde. Eşim gebe, onu zelzele günü göndermek istedim. Çok korkuyordu, tek gitmek istemedi. Hasebiyle ben de onlarla döndüm. Sonrasında bir kaç gün sonra ben otomobilimle döndüm Hatay’a. Sağlam hiçbir bina yok diyebilirim. Benim oturduğum bina kullanılır değil. Birden fazla bina bu türlü. Bence enkaz kaldırıldıktan sonra Hatay yine kurulmalı. Meskeni olanın meskeni gitti, işi olanın işi gitti. Beşerler ne yapacak bilemiyor. Artık İstanbul’dayız. Taner Savut ve Christian Atsu için dua ediyoruz. Elimizden diğeri gelmiyor. Kasımpaşa maçında golümüzü son saniyede Atsu atmıştı. Ona sarılmıştık. Taner ağabey (Savut) soyunma odasındaydı. Galibiyet fotoğrafı çektirdik. O denli kaldı, bir kaç saat sonra ne olacağını bilemiyorsun ki… Ben de eşimle program yapmıştım. Sabah hoş bir kahvaltı yaparız, sonra akşam bir yere yemeğe gideriz, galibiyet çoşkusu, kutlama yaparız diyordum. Olmadı. Taner ağabey ve Atsu aklımızdan çıkmıyor” dedi.

‘Arkadaşlarımı ruhsal olarak çok zorlanıyor’

Hatayspor’un kiralık olarak bir ekiple anlaşabilecekleri tarafında kendilerini bilgilendirdiğini tabir eden Burak, ”Herkes bunu yapabilir mi bilmiyorum. Ruhsal olarak çok zorlanan arkadaşlarım var. Ben şimdi kararımı vermedim. Bir kaç kulüp aradı; ancak şimdi oynayıp oynamayacağıma karar vermedim. Giden canlarımız için çok üzülüyoruz. Lakin toparlanıp, hayata devam etmek gerekir.